Prof.Dr.Berhan Yılmaz

Prof.Dr.Berhan Yılmaz

[email protected]

HİCRETİN ÜZERİ ÖRÜMCEK AĞLARIYLA ÖRTÜLEN MESAJLARI…

10 Eylül 2018 - 14:43

Hicret denince hepimizin aklına Sevr Mağarası, mağaranın ağzına ağ ören örümcekler, yuva yapan güvercinler gibi mucizeler gelmektedir. Beynimiz bu bilgilerle meşgul edildiği için de ne yazıktır ki Hicretin bize dönük mesajlarının üstü örümcek ağlarıyla örtülmektedir.   Hâlbuki Hicret gerçekleştiği günlerdeki önemi kadar, belki o günden daha fazla bugüne verdiği mesajlarla bizler için önem arz etmektedir.   Hicreti anlamak istiyorsak; Peygamber Efendimizle yola çıkan üç kişinin, ölümü göze alarak Mekke’de kalan Hz. Ali ve diğer Müslümanların, daha önce Hicret yoluna çıkanların neler yaşadığını, malını, mülkünü, zenginliğini, saltanatını, makamını, evini, çoluk çocuğunu, anasını, babasını ne amaçla terk ettiğini, neleri göze alarak bu yolculuğa çıktığını düşünmeli, idrak etmeliyiz.   Hicret; Allah’ın bizlerden dinden, imandan, ibadetten ahlaktan, dürüstlükten fedakârlık ederek dünyayı daha iyi yaşamak, makam, mevki, para sahibi olmak için değil, maldan, paradan, makamdan, saltanattan, evlattan, anadan, babadan, zenginlikten, refahtan fedakârlık ederek dini daha iyi yaşamaya çalışmamızı istemesinin mesajıdır.   Hicret; Allah’ın emri olan emanetin ehline verilmesinin mesajıdır. Peygamber Efendimiz, Hz. Ebubekir, Amr bin Füheyre ile birlikte çıktığı insanlık ve İslam tarihinin en önemli yolculuğunda, "bizdendir" diyerek bir Müslüman’ı değil iyi ve güvenilir bir rehber olduğu için dördüncü kişi olarak Abdullah bin Üreykit gibi bir müşriki kılavuz olarak başa geçirerek bu mesajı bütün insanlığa vermiştir.   Tıpkı fetihten önce Peygamber Efendimiz dâhil Kâbe’de ibadet etmek isteyen Müslümanlara zulüm eden, hakaret eden, her türlü kötülüğü yapan müşriklerden biri olan Osman Bin Talha’ya, Mekke’nin Fethi sonrası “Ey Osman! Allah Teâlâ bizlere emanetleri ehline vermemizi emrediyor. İşte Kâbe’nin anahtarı. Bu gün güç bize geçti diye kötülük yapma değil, iyilik yapma ve işini iyi yapana vefa günüdür. Sen bu vazifeyi layıkıyla yapıyorsun” diyen Peygamber Efendimizin Kâbe’nin anahtarını ve Kâbe’yi bir müşrike emanet etmesiyle verdiği mesaj gibi.   Hicret; Allah’ın emanetlerinin olduğu kadar, kulların emanetlerinin de yerine ulaştırılmasının mesajıdır. Peygamber Efendimiz yerine Hz. Ali’yi bırakırken, Hz. Ali’ye saplanma ihtimali olan onlarca mızrağa rağmen insanların kendisinde bulunan emanetlerini kendisine çok güvendiği için Hz. Ali tarafından sahiplerine güvenli bir şekilde teslim edilmesini isteyerek bu mesajı vermiştir.   Hicret; haramdan helale, adaletsizlikten adalete, nefisten, şeytandan, kibirden ibadete, secdeye, tevazua, putlardan, putlaştırılan makam, para, dünya, şan, şöhret, kul sevgisinden Allah sevgisine, adam kayırmacılıktan, particilik, cemaatçilik, tarikatçılık gibi gruplaşarak bölünmekten birliğe, güvene, liyakate, sevgiye, edepsizlikten edebe gitmenin ve Allah’ın dinini yaşamak için yapılan fedakârlıkların yaşanan en büyük mesajıdır.   Yola düşen Muhacirler açısından Hicretin bizlere mesajlarının yanı sıra onları karşılayan, kalbine basan, evinin en güzel köşesini veren, aşını, işini, hayatını paylaşan Ensar açısından da Hicretin verdiği mesaj; Allah, Peygamber aşkıyla dolu, imanlı insanların cömert, fedakâr, sabırlı, tevazu sahibi olmaları, paylaşmayı bilmeleri, kulların değil Allah’ın rızasını kazanmaya çalışmaları gerektiğidir.   Şimdi hepimiz ya Sevr Mağarasını kapatan örümcekleri, güvercinleri, Hz. Ebubekir’i ısıran yılanı anlatıp, anlatıp gözyaşı dökeceğiz ve Hicret edenlere haksızlık edip, fedakârlıklarını, emeklerini görmezden gelerek ders almayacağız ve hayatımıza hiçbir şey katmayacağız ya da Hicretin bizlere olan mesajlarını hayatımıza geçirip insan olacağız.   Ve son söz; sen, ben, o, sizler, bizler, onlar, hepimiz öldükten sonra mezarlarımızda çürüyüp gideceğiz. Ama Hz. Muhammed (SAV) adıyla, mesajlarıyla, yaptıklarıyla kıyamet gününe ve sonra da cennete yürüyecek.   Bu dünyada Hz. Muhammed’le isen, ondan başkasını lider, önder, yol gösterici, kurtarıcı olarak tanımıyorsan, ahirette de O'nunlasın. Yok, eğer başka insanları lider, önder, yol gösterici, kurtarıcı olarak tanıyor, biliyorsan ibadetlerin, secden, rükûun, kıraatin, kıyamın, gözyaşların,  din ve dünya adına yaptığın her şey büyük bir pişmanlık olarak sana geri dönecek.

YORUMLAR

  • 0 Yorum