Prof.Dr.Berhan Yılmaz

Prof.Dr.Berhan Yılmaz

[email protected]

BİR FATİHA YETER

29 Mayıs 2018 - 11:31

Fatiha; Allah’a imanın, gidilmesi gereken istikametin, adaletin, Allah’a kulluğun nasıl olması gerektiğini, batıl düşüncenin işleyişini bildiren Allah’ın emirlerinin özü ve temelidir.

Peki, Ey! Müslüman; Fatiha Suresini günde en az kırk kere okuyan sen ne yapıyorsun?

“Her türlü övgü ve teşekkür bizleri yaratan, yaşatan, her türlü ihtiyacımızı karşılayan Allah'a yapılır” diyorsun ama kullara methiye diziyor, teşekkürde sınır tanımıyorsun. İnsanların aracılığıyla sana ulaşan nimetlerin gerçek sahibi olan Allah'ı unutup zahiri sebepleri ve insanları yücelterek Allah’a nankörlük yapıyorsun.

“Allah rahman ve rahimdir" diyerek, dini, dili, inancı, milliyeti, mezhebi, geçmişi, görüşü ne olursa olsun bütün insanların temel insan hak ve hürriyetlerinin korunması, insanca yaşama şartlarının sağlanması ve kim olursa olsun işin ehline verilmesi gerektiğini söylüyor ama tarafgirliğinle bu ayeti reddediyor, imanını tehlikeye atıyorsun.

"Allah, Din Gününün sahibidir" diyerek hainlerin, inkârcıların, isyancıların, haksızlık ve ahlaksızlık yapanların, hırsızların, yalancıların, kula kul olanların, insan haklarına saldıranların hak ettikleri cezayı çekecekleri, mutlak adaletin tecelli edeceği bir hesaplaşma gününden bahsediyor ama sanki böyle bir gün gelmeyecekmiş gibi yaşıyorsun.

“Ya Rabbi! Biz ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz" diyor senin gibi aciz kullardan menfaat bekliyor, kullara bel bağlıyor, kullara güveniyor, kullardan nimet dileniyor, basit makam, para ve menfaat beklentileriyle kullara muhtaç yaşayarak riyakârlık ve ahmaklık ediyorsun, zalimlere, putlara, tağutlara yenik düşüp şirk batağına batıyorsun.

Dinimizce yasaklanan, haram kılınan faizi normal görüyor, hırsızlık yapıyor veya yapanı hoş görüyor, devletin, milletin malına tecavüzde bulunuyor, devlet imkânlarını şahsi çıkarların doğrultusunda kullanıyor, nefsinin kötü arzularına yenik düşüyor ve böylece Allah’a kulluğu reddediyorsun.

"Allah’ım bizi doğru yola, senin yolunda sıkıntı çeken, zalimlerle, adaletsizliklerle mücadele eden nebilerin, sıddıkların, şehitlerin ve salihlerin yoluna ilet” diyorsun ama yaşamın, söylemlerin ve davranışlarınla tam tersini yapıyorsun. Allah yolunda hiçbir sıkıntıya talip olmadan, makam, para, güç gibi bütün dünyevi nimetlere helal, haram demeden sahip olmaya çalışıyor, sahip olamazsan da güce, makama ve paraya sahip olanları tazim ediyor ve Allah’a karşı geliyorsun.

"Allah’ım bizi kendilerine gazap edilenlerin, dalâlete düşüp sapıtanların yoluna iletme, doğru yola ilet” diyor ama yalan, riya, iftira, dalkavukluk, kula kulluk, kibir, haset, faiz, içki, kumar, şehvet ile nefsin ve şeytanın batağına batıyor, siyaset, tarikat, cemaat gibi dünyevi menfaat grupları sebebiyle Mümin kardeşini ötekileştiriyorsun. Böylece İslam kardeşliği yerine parti, cemaat, tarikat kardeşliğini tercih ediyor ve yine Allah’a karşı geliyorsun.

Şahıs; bir Fatiha yeter, okuduğunu anlar, yaşar ve hayatına tatbik edersen bir Fatiha yeter.

Hadi bugünden,  bu ramazandan tezi yok Fatiha’yı öğren ve hayatına nakşet, Fatiha’yı yaşa. Böylece kula kulluktan, siyasete, cemaate, tarikata kölelikten, para, makam, güç gibi dünya putlarının esiri olmaktan kurtulur, imanın, inancın, İslam’ın ve Allah’a kul olmanın sana getirdiği özgürlüğün, huzurun ve güvende olmanın tadını çıkarırsın.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum