Prof.Dr.Berhan Yılmaz

Prof.Dr.Berhan Yılmaz

[email protected]

İLK ÖĞRETMENİN KİM SENİN?

23 Kasım 2020 - 18:11

Bana alfabeyi öğreten, ilkokul birinci sınıfta okutan öğretmenim annem olduğu için “ilk öğretmenin kim senin, kim öğretti alfabeyi?” sorusuna gururla “annem” diyen, babası, annesi öğretmen olan biri olarak Öğretmenler Haftasını ve 24 Kasım Öğretmenler Gününü her zaman olduğu gibi büyük bir heyecanla kutluyorum.

24 Kasım; Kuran’ı Kerim’in ilk emri olan okumayı, öğrenmeyi, Allah, Peygamber, vatan, millet, bayrak, insan sevgisini, dürüstlüğü, ahlakı, vefayı, saygıyı, adaleti, merhameti, insanlığı öğreten bütün öğretmenlerin, annem öğretmen Şükran Yılmaz ve Rahmetli babam öğretmen Sezai Yılmaz’ın günüdür.

Aldığı ilk vahiyle birlikte yeni bir yaşam biçimini, yeni kuralları, yeni kültürel ve manevî değerleri öğretmek, tebliğ etmek, benimsetmek için görevlendirilen Peygamber Efendimiz “Ben muallim olarak gönderildim” diyerek rolünü ve görevini açıkça “muallimlik” olarak belirlemiştir.

Peygamber Efendimiz (S.A.V) birçok mecliste Kur’an okuyan ve dua edenlerden ziyade ilim öğrenen ve öğretenleri tercih ederek öğretmenlere büyük bir değer ve onur vermiştir.

Bu sebeple 24 Kasım “Allah beni kolaylaştırıcı bir öğretmen olarak gönderdi” diyerek kendisini eğitici, öğretici olarak tanımlayan, peygamberlik görevini üstlendiği andan itibaren her yerde, her alanda eğitim öğretim faaliyeti başlatan önderimiz, liderimiz, rehberimiz, öğretmenimiz, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın günüdür.

24 Kasım; Mustafa Kemal Atatürk’ün “Benim asıl anlatılacak yanım, öğretmenliğimdir. Topluma, milletime ben öğretmenlik yapabiliyorsam, beni onunla anlatın. Yoksa kazandığım, yaptığım öteki işlerle beni anlatmanız pek önemli değildir.”, “Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” sözleriyle kıymetini bulan öğretmenlik mesleğinin günüdür.

24 Kasım insanların aklına; şehitliği, geçim sıkıntısını, atanamamayı, geçinebilmek için ek iş yapmayı, kıymet bilinmemesini, uğradıkları haksızlıkları, yaşadıkları saygısızlıkları getiren mesleğin günüdür.

24 Kasım; ne açıdan bakarsanız bakın dünyanın en kutsal, en kıymetli mesleği olmasına rağmen maddi ve manevi gözden düşürülen, itibarsızlaştırılan, toplumun ve ülkeyi yönetenlerin nezdinde olması gereken yerde olamayan, öğretmenlerin kendilerine göre her geçen gün her şeyiyle daha kötüye giden mesleğin günüdür.

24 Kasım; “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” diyenlerin ülkesinde “bana bir harf öğreteni kırk yıl kendime köle ederim” anlayışına mahkûm edilen öğretmenlerin günüdür.

İlmin kapısı olan Hz. Ali’nin üzerine basa basa söylediği “Allah kulunu rezil etmek isterse onu ilimden mahrum eder” sözünün aksine ilimden, irfandan mahrum olanların, ilmi, irfanı öğretenlerden daha değerli olduğu ülkemizde 24 Kasım kutlu olsun. Bu kadar boş laf, saygısızlık, kadir kıymet bilmeme, itibarsızlık, vefasızlık, haksızlık, adaletsizlikle nasıl kutlu olacaksa?

İlk öğretmenim sevgili annem Şükran Yılmaz, Rahmetli babam Sezai Yılmaz başta olmak üzere, bütün öğretmenleri tebrik ediyor, hürmetle, saygıyla, sevgiyle selamlıyor, ellerinden öpüyorum.

Bu hafta, 22 Kasım günü, çok büyük sıkıntılar yaşayan sağlıkçıların, diş hekimlerinin de günü, sağlıkta ve diş hekimliği mesleğinde yaşanan sıkıntılarla kutlu olabilecekse o da kutlu olsun, ama her yıl olduğu gibi öncelik bizleri yetiştiren, bugünlere gelmemize vesile olan öğretmenlerimizin.

Diş Hekimlerinin, sağlıkçıların günü belki haftaya.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum